SKANDAL...TACİZ SUÇLUSU İÇİN KADIN HAKİMLER TARAFINDAN MAĞDURA 1 YIL 3 AY ONANMIŞ HAPİS CEZASI VERİLDİ

Ankarea Adliyesinde gün olmuyorki SKANDAL bir karar olmasın.Erkek TACIZCI T.Y. hakkında ,magdur tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığ suç duyurusunda bulundu.73.Asliye Ceza mahkemesinde görülen davada ,Aile bakanlıgı ,tanık A.T,S.T hukuki deliller ,savcı Murat YILDIZ mutalası ile cezalanması istenen SANIK için kadın hakimler Esmeray Gül ve Gözde Işılak Remzi Özdemir tarafından BERRAT kararı verildi. Magdura ise 1 yıl 3 ay hapis cezası verılıp Uyapta ve 27 CD görülen ISTINAF mahkemesı kaydı gizlenip,magdurun bu skandalı kanıtlaması engellendı...Aile Bakanlıgı avukatı ile magdur avukatıda dosyayı takıp etmediği için AYM başvurusuda yapamadı.OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ.

Adalet Skandalı: Tacize Uğrayan Kadının İnfaz Edilmesi

Ankara Adliyesi'nde yaşanan son skandal karar, adalet sisteminin ne denli çarpık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Erkek tacizci T.Y. hakkında suç duyurusunda bulunan mağdur, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Ancak 73. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, aile bakanlığı, tanık A.T, S.T, hukuki deliller ve savcı Murat Yıldız'ın cezalandırılması isteğiyle karşı karşıya kalan sanık, kadın hakimler Esmeray Gül ve Gözde Işılak Remzi Özdemir tarafından beraat kararı ile kurtuldu. Mağdura ise 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Üstelik UYAP'ta ve 27 CD üzerinden görülen İstinaf Mahkemesi kaydı gizlenerek, mağdurun bu skandalı kanıtlaması engellendi. Aile Bakanlığı avukatı ile mağdur avukatının dosyayı takip etmemesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru da yapılamadı. Bu olayın takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Mahkemelerdeki Cinsiyet Ayrımcılığı ve Adaletin Çarpıklığı

Ankara Adliyesi'ndeki bu skandal karar, mahkemelerdeki cinsiyet ayrımcılığının ve adaletin çarpıklığının vahim bir örneğini oluşturuyor. Tacizci bir erkeğin beraat kararı alırken, mağdur kadının cezalandırılması adaletin ne denli çarpık bir biçimde işlediğini gözler önüne seriyor. Kadın hakimlerin bile bu haksız karara imza atması, adalet sisteminin kadınları ne denli ciddiye almadığını gözler önüne seriyor. Mağdurun yaşadığı haksızlıkların üstü örtülerek, adaletin nasıl gasp edildiğini açıkça görebiliyoruz.

Bu tür skandal kararlar, toplumda infial yaratırken, mağdurların da adalet duygusunu kaybetmesine neden oluyor. Adaletin tecellisi için mücadele eden pek çok kişi, bu tür kararlarla karşılaştıkça sistemdeki çürümeyi daha net bir şekilde görebiliyor. Cinsiyet ayrımcılığının ve adaletsizliğin her alanda varlığını sürdürdüğü bir ülkede, adalet arayışı her zamankinden daha önemli hale geliyor.

Ankara Adliyesi'nde yaşanan bu skandal karar, sadece bireysel bir adalet sorunu değil, aynı zamanda sistematik bir adaletsizliğin de göstergesi. Taciz suçundan yargılanması gereken bir erkeğin beraat etmesi, mağdur bir kadının ise cezalandırılması, adaletin nasıl çarpıtıldığını gözler önüne seriyor. Toplum olarak bu tür adaletsizliklere karşı ses çıkarmak ve mağdurların yanında yer almak, daha adil bir dünya için önemli bir adım olacaktır.

Sonuç olarak, Ankara Adliyesi'nde yaşanan bu adalet skandalı, sadece olayın taraflarını değil, tüm toplumu derinden etkilemiştir. Adaletin sağlanması için mücadele veren herkes, bu tür adaletsiz kararlara karşı durmalı ve adaletin tecellisi için gereken adımları atmaya devam etmelidir. Toplumun vicdanı adına, bu tür adaletsizliklere karşı sessiz kalmamak ve adaletin yanında olmak hepimizin sorumluluğudur.

İLGİLİ HABERLER