19 Eylül 2024
weather
23°
Künye İletişim
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SİVAS KONGRESİ'NİN 105. YIL DÖNÜMÜ.

YAYINLAMA:


Sivas Kongresi, 4 Eylül 1919 Perşembe günü saat 14:00’de Sivas Lisesi’nde çalışmalarına başladı. (4–11 Eylül 1919) Kongre’ye bütün illerden temsilcilerin gelmesi öngörülmüştü ancak bazı bölgelerin işgal altında olması, Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin olumsuz tutumu ve ulaşım zorlukları gibi nedenlerle  bu durum gerçekleşememiştir. Kongre’ye toplam 38 delege katılabilmiştir.


 

Sivas Kongresi’nin açılışında Temsil Heyeti Başkanı ve davet sahibi sıfatıyla ilk konuşmayı Mustafa Kemal Paşa yapmıştır. Mustafa Kemal Paşa konuşmasında mütarekeden beri meydana gelen ve vatan topraklarını parçalamayı hedefleyen işgalleri, Batı’da Yunan, Doğu’da Ermeni zulümlerini dile getirmiştir. Hükümetin milli haklara sahip çıkmada aciz kaldığını gören halkın yurt topraklarını korumak için teşekküller oluşturduğunu belirterek, kongreden vatanın yekpare, milletin yek vücut olduğunu gösterir bir karar alınmasını istemiştir.

Kongre başkanlığına Mustafa Kemal Paşa seçilmiş, ardından gündemdeki konuların görüşülmesine geçilmişti. Yapılan çalışmalar sonucunda; Sivas Kongresi’nde Erzurum Kongresi’nce verilmiş olan kararlar bazı değişikler yapılarak kabul edildi. Erzurum’daki “Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” de dahil olmak üzere bütün cemiyetleri kapsayacak şekilde, Sivas Valiliğine müracaat edilerek, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla yeni bir cemiyet kurulmuştur. Bu suretle milli teşkilatın bütün vatana yayılması sağlanmış ayrılıklar engellenmeye çalışılmıştır. Ayrıca başkanlığını Mustafa Kemal Paşa’nın yürüttüğü “Heyet-i Temsiliye, Doğu Anadolu’nun tamamını temsil eder yerine, “Heyet-i Temsiliye bütün vatanı temsil eder” denilerek heyetin üye sayısı 16 kişiye çıkarılmıştır. 

Sivas’ta her türlü işgal ve müdahaleye karşı “müdafaa ve mukavemet” kararı verilerek, vatanın herhangi bir parçasının hükümetçe terk ve ihmal edildiği takdirde geçici bir hükümet kurularak idarenin Millet adına ele alınacağı karar altına alınmıştır.  Misâk-ı Milli’nin temel esasları da yine burada ortaya konulmuştur.

Kongrede doğu illeri adına delege olarak Erzurum Kongresi'nde seçilen Heyet-i Temsiliye (Temsil Kurulu) üyeleri bulunuyordu. Batı ve Orta Anadolu illerinden gelen diğer temsilcilerin de katılımı sayesinde Sivas Kongresi, ulusal bir kongre niteliği kazanmıştı.

Kongre’de, Milli İradenin hâkim kılınması için daha önceden kapatılmış olan Meclisi Mebusan’ın (Mebuslar Meclisi) biran önce seçimlerin yapılarak toplanması istenmiştir. Ayrıca Milli hareketin sözcülüğünü yapacak bir gazetenin İrade-i Milliye adıyla yayımlanması  ve Ali Fuat Paşa’nın (CEBESOY), Batı Anadolu Kuva-yi Milliye Komutanlığına getirilmesi kararlaştırılmıştır.

Kongre çalışmaları 12 Eylül günü halka açık bir toplantı ile sona ermiştir.

 

 

 

Kongre delegeleri 

Kongreye katılan delege sayısı tartışmalı bir konudur. Ankara gibi bazı illerde vâlilik baskısı ile delege seçimi gerçekleşememiş, bazı illerden seçilen delegelerin ise yola çıkması engellenmiş, bu nedenle kongreye katılamamış veya kongre çalışmaları bittikten sonra Sivas’a gelebilmişlerdi. Sonradan katılanlarla birlikte delege sayısının 41'i bulduğu söylenebilir. (Farklı kaynaklara göre 31, 33, 38 katılımcı vardır.)

Delegeler kongrenin ilk oturumunda İttihat ve Terakki ile bir bağları olmadığını ispat için bir yemin metni hazırlamış ve bu metni okumuştur. Metin şöyledir:

"Makam-ı celil-i hilafet ve saltanata, İslamiyete, devlete, millete ve memlekete manen ve maddeten hizmetten başka bir gaye ve emelimiz olmadığına binaen kongrenin müzakeresi devamı müddetince ihtirasat-ı şahsiye ve siyasiyeden ve fırkacılık amalinden münezzeh bir azim ve iman ile çalışacağıma namusum ve bilcümle mukaddesatım namına vallah, billah”